Sayı : 25



Editörden

Derginin e-Hali

    2019 yılının son günlerinden bu yana tüm dünya bir salgın hastalığın pençesinde kıvranmakta. Hız çağında haz tutkunu olarak yaşamakta olan insanlık, frene basarak ağır çekimde daha içe kapanık şekilde bir hayat sürmek durumunda kaldı, bir anda. Ulaşım araçlarının gelişimiyle dünya tek bir ülke haline gelmişti. Her ülke de, adeta bu dünya adlı ülkenin birer şehri durumundaydı. İletişim araçlarının günümüzdeki çeşitliliğiyle global bir köyle dönüşen dünya, yaklaşık yüz yılda bir yaşanagelen salgının etkilerini daha şiddetli hissediyordu, bu sayede. Korku ve belirsizlik hakimdi başlangıçta. Panik havası da hakimdi denebilir. Oysa hastalığa neden olan virüsten korunmanın yolu, en temel beceri, görev olan temizlikten geçiyordu.

    Bir yılı aşan salgında dünya bir tahaffuzhaneye dönüştü. İnsanlar gibi insanlık da karantinadaydı. Sıkıntılar, felaketler bazen fırsata dönüşebiliyor. Zorda kalınca, çözüm bulmak daha hızlı olabiliyor. Aşı, hastalıkların yayılmasını önlemede özellikle salgın hastalıklarla mücadelede hayati öneme sahip bir ilaç. Bunca yıldır yaşanan salgın hastalıklara karşı aşı geliştirmek çok uzun yıllar alan bir işlemken, koronavirüsten korunmak için gerekli olan aşıyı bulma yarışına neredeyse tüm dünyanın bilim insanları gecesine gündüzüne katarak giriştiler. Bu şekilde çok kısa (sayılabilecek) süreler içinde salgın hastalığın önünü almaya, yolunu kesmeye yönelik aşılar geliştirildi ve uygulanmaya başlandı.

    Yeni Koronavirüs Hastalığı (Covid-19) adı verilen hastalık, insanlığın yaşam tarzını ve alışkanlıklarını baştanbaşa değiştirdi. Evi önemsemeyen insanlar, sığınak olarak evlerine kapandı. Dar olan evler, yeniden yaşam alanına dönüştü. Eğitimden ticarete, kültürden sanata bütün hayat e-hayata dönüştü.

    Gülbahçesi de bu süreçten nasiplenerek basılı yayından e-dergiye geçmek durumunda kaldı. Dergi, kitap elde olmalı, dokunulmalı, koklanmalı, bağra basılmalı, satırların altı çizilmeli, sayfa kenarına notlar düşülmeli düşüncesinde olsam da, derginin e-haline hayırlı olsun demekten başka, yapabileceğim bir şey bugün itibariyle.

    2020 her haliyle çok farklı bir yıl olarak tarihteki yerini aldı. Gelecekte belki Koronadan Önce-Koronadan Sonra şeklinde sınıflandırmalar yapacak tarihçiler. Sosyal mesafe ile aralanan günlük hayatımıza pandemi, izolasyon, filyasyon, entübe gibi pek de alışık olmadığımız kelimeler girdi, hızlı şekilde. Karantina Günlükleri yazılmaya başlandı bile. Vefa kime ait, insanlık kimde bunu zaman gösterdi, gösterecek. Medeniyetin tanımı yeniden yapılmak durumunda kalacak.

    İçinde bulunduğumuz 21.yüzılın 21.yılı 2021/1 sayılı Genelge ile Cumhurbaşkanlığımız tarafından “Yunus Emre ve Türkçe Yılı” ilan edildi. “Bizim Yunus”un mirası Türkçe’nin medeniyet dili kimliğiyle “Dünya Dili Türkçe” olması yönündeki gayretin zirvesine çıkılacağı umudunu taşımaktayım.

    Bu yıl aynı zamanda TBMM tarafından “İstiklâl Marşı Yılı” olarak kabul edildi. İstiklâl ve istikbalimizin marşı ve İslâm şairi Mehmet Akif’i tanıma, anlama ve anlatma yolunda bir yıl olmasını temenni ediyorum.

    Karlı bir şubat ayında Gülbahçesi’nin ilk e-sayısının güzel Türkçemizin gülleri açtı. Yeni sayımızda daha sağlıklı ve güzel bir dünyada buluşuncaya kadar iyi okumalar diliyorum.






Yazarlar : Kamil Eşfak BERKİ, Ahmet YILMAZ, Selâhattin ÖZKÖK, Kâmil BÜYÜKER, Adnan DEMİRKOL, Can ŞEN, Zeynep KARACA, Fevzi YETKİN, Nabi KÜÇÜK, Şeyma Ebru KOCA, Burcu KARAGÜLMEZ, Zeynep AKSU,  Mahmut ÇAVUŞ, Feyza Nur ŞEKERLİ, Ertuğrul Burak ÖZKÖK, Nursena BARIŞ, Ömer CAN, Ege İNCİ, Sofu ŞAHAN, Büşra KILIÇ, Hatice EKİNCİ, Hasan KARADAYI, Yusuf SERENLİ, Ömer TOLGAY, Mustafa BOZDEMİR, Ukba UÇKAN, Semanur DEMİR, Mevlüde, Rabia TOPUZ, Yasemin TOLAK